Bülten #31: Yönetici ya da üretici olmak (manager vs. individual contributor [IC])
ne demek, farkları ve gereklilikleri neler, nasıl karar verilir..
Bültene hoş geldin 👋
Bu sayının konusu biraz kişisel: Yönetici ya da üretici olmak ne demek, nasıl farkları ve gereklilikleri var, özellikle de ben hangi yolu tercih etmek istiyorum gibi sorulara bir süredir ara ara cevap arıyorum. Belki aynı sorulara cevap arayan başka kişilere de yardımcı olur diye de bu süreci “düzenli kaos” formatında yazıya dökmeye karar verdim: Alıştığımız formattan ziyade düşünce ağırlıklı, başı sonu belli olmayan bir blog yazısı gibi oldu. Umarım yeni şeyler düşünmeye teşvik eder ya da düşündüklerinize katkısı olur!
İyi internetler,
Burcu
📢 Duyuru: Üretim Bandı toplululuğu, 2 Eylül Perşembe akşamı saat 19:00'da bir araya geliyor! 🎉
Webinar’lar, online buluşmalar bir yere kadar: Havalar güzelken keyfini çıkaralım, birbirimizi görelim, muhabbet edelim dedik. Ajanda yok, amaç sosyalleşmek. Nerede mi buluşuyoruz? Bir sürü şehirde buluşmalar organize edildi bile! Bu formdan kayıt yapabilirsin.
Yönetici ya da üretici olmak (manager vs. individual contributor)
Bu konuya nereden geldim?
Neden karar vermek gerekli gibi geliyor?
Nasıl karar verilebilir?
1. Bu konuya nereden geldim?
Neredeyse on senedir dijital süreçlerin çeşitli yönlerine dokunan rollerde bulunuyorum, bu sürenin katıksız dört, biraz daha kapsamlı düşünürsem altı senesi bilfiil ürün geliştirmekle geçti. Hatrı sayılır sayıda yerde hem fonksiyonlar arası ekipleri hem de ürün yönetimi ekiplerini koordine ettim, bolca sektör ve iş modeli gördüm; aynı rolde kalarak çok farklı problemlere çözüm ürettim ve sorumlulukları üstlendim özetle. Böyle düşününce sonsuza kadar ürün yöneticisi olabilirmişim gibi geliyor, hala sürekli yeni şeyler öğreniyorum ve bilmediğimi bildiğim bir dünya şey var (bilmediğimi bilmediklerimi daha saymıyorum bile). Ben kendimden ne bekliyorum, gidişat nereye gibi konuları düşünürken de şu sorulara kadar geliyorum:
Ürün geliştiren ekiplere, özellikle ürün yönetimine ilgi duyan ve bu alana geçerek kariyer değişikliği yapan kişi sayısı sürekli artarken, ürün yönetiminden farklı bir alana geçen pek fazla kişi görmüyorum. Mevcutta ürün yönetiminde olan kişiler hangi alanlara doğru evrilebilir?
Herkesin CXO ya da VP olacak hali yok, şartlar olsun, şans olsun, kişisel tercihler olsun bir sürü etken var ve bu rollerde çalışan kişi sayısı diğer rollere göre doğal olarak düşük. O zaman nasıl bir hedef koymak lazım?
Bir noktada kendi ürünümü geliştirmek istiyorum gibi duruyor, o nokta ne zamana tekabül ediyor? Aslında kendi ürünümü geliştirmek ya da o organizasyonu yönetmek istemiyor olabilir miyim? Danışmanlık da bir seçenek mi?
Ürün yönetimi derya deniz bir alanlar bütünü, herhangi birinde uzmanlaşmak mı hepsinden azar azar bilmek mi daha iyi? Ben ne zaman, hangi alanda uzmanlaşmaya çalışsam? Bir noktada bambaşka bir alana geçmek istersem yapabilecek miyim?
Her şey sürekli değişiyor, bir sürü konuda da kontrol pek bende değil gibi. 2-3 seneden sonrasını düşünmemek daha mı doğru?
Ünvanları ve promosyonları önemsemiyorum da, başka türlü aynı organizasyonda kalmanın, o sırada kazancı artırmanın ve öğrenme motivasyonunu zinde tutmanın yolu var mı? Bunu yönetici olarak mı yapmak istiyorum, üretici olarak mı?
Bu soruların her biri ayrı bir sayının konusu olmayı hak ediyor (belki de olur, bu sayının geri bildirimlerine göre hareket ederiz), o yüzden benim gündemimi en çok meşgul edeni, yani sonuncuyu seçtim: Öğrenmeyi sevdiğim ya da iyi olduğumu düşündüğüm bir alanda çalışan bir ekibin yöneticisi olmayı mı istiyorum, yoksa bu alanda ya da bambaşka bir alanda özelleşerek daha derinlemesine ve karmaşık işler üzerine uygulamalı (hands-on) çalışmayı yani üretici (individual contributor, IC) olmayı mı?
Ekip yöneticisi olunan kariyer yolu, hepimizin alışık olduğu ve özellikle Türkiye’de çoğu teknoloji şirketinin sağlayabildiği tek seçenek: Senior PM, Lead/Head PM, Group PM, Director PM, VP/CXO diye gidiyor. Çoğu insan iş değiştirirken bu pozisyonları kovalıyor ki etki alanını genişletebilsin, yeni sorumluluklar edinebilsin veya gelir artışı elde edebilsin. Bu çıkmaz da aslında ekip yönetmek istemeyen kişilerin ekip yönetmesine, dolayısıyla o ekiplerin mutsuz olmasına ya da işten ayrılmasına kadar gidebiliyor bu arada.
IC olarak devam edilen kariyer yoluysa hem organizasyon için hem de kişiler için daha zorlu: Aynı organizasyonda kalıp tecrübe edindikçe ekip yönetmemeyi tercih etmek biraz zor, çünkü hem genelde bu organizasyonun yönetim ekibi istiyor ki bu kişi ekibi büyütsün ve tecrübesini yönetici olarak ekibine aktarsın, hem de çoğu zaman bu kişi kazancını artırmak ve “kariyerinde yükseliyor” beklentisini karşılamak için “ekip yönetmek” şapkasını takmak durumunda (“Hala müdür olamadın mı” gibi sorular bayramlarda bize değilse de birilerine soruldu). IC olunan kariyer yolları daha çok mühendislik alanında mümkün ve orada da tüm organizasyonlarca benimsenmiş bir yol değil: Google, Dropbox, Square gibi büyük toplar bu süreçleri güzel oturtmuş yerler. Temel sebebi de bu bahsettiğim “aynı organizasyonda kalmak, o sırada kazancı artırmak ve öğrenme motivasyonunu zinde tutmak” ihtiyacını karşılamak. Öbür türlü insanlar birkaç sene çalışıp fırsat bulunca başka yere geçerlerdi çünkü.
Ürün yönetimi alanında IC kariyer yolunu sağlayabilen organizasyonlar var, ama sayıları hayli sınırlı ve ekip yöneticisi tarafındaki gibi genele yayılmış bir seviyelendirme anlayışı hiç yok.
Şimdi gelelim hangisini istediğimize karar vermeye.
2. Neden karar vermek gerekli gibi geliyor?
Önce kısaca bu soruyu kendimce cevaplayayım:
Kararsızken insan yerinde sayıyor gibi hissediyor, “Yıllardır aynı şeyleri yapıyorum” hissiyatı geliyor.
Karar verince hangi konularda daha iyi olmak ve yeni şeyler öğrenmek gerektiğini belirlemek daha kolay.
Yeni şeyler öğrenmeye dair kısa dönemli bir hedef olmazsa o öğrenme heyecanı zaman içinde sönümlenebiliyor.
Bu kararı yöneticiyle paylaşmak ve karşılıklı beklentileri konuşmak herkes için daha faydalı. Özellikle yöneticinin mentorluk yapabilmesi için güzel bir zemin hazırlanmış oluyor.
Alan seçmek, pazar seçmek gibi görece akışkan geçişlere nazaran daha keskin bir seçim gibi duruyor ve bir yerden başlamak gerekiyor gibi.
3. Nasıl karar verilebilir?
Ne istediğini bilerek. Özünde iki aşamalı bir süreç: Bu iki kariyer yolunun ne olduğunu ve birbirlerinden farklarını anlamak, bunun üzerine kendi isteğinin hangi yol olduğuna karar vermek. Bazı önemli notlar:
Çok iyi bir yönetici olabilecek yeteneklere ve öğrenimlere sahipken aslında ekip yönetmek istemediğimizi fark edebiliriz ve yatkın olmamıza rağmen o yolu seçmeyebiliriz, bu gayet doğal.
Aynı şekilde pek yatkın değilsek ya da çok bilgimiz yoksa ama ekip yönetmeyi istiyorsak bu kasları geliştirmek de gayet mümkün.
Türkiye’de pek fazla örneği olmasa da başka ülkelerde insanlar IC olarak kariyerlerini geliştirip daha fazla kazanç ve öğrenme sağlayabiliyor. IC’ler ve yöneticilerin kazançları arasında uçurumlar yok, iş biraz kişinin kendini ne kadar geliştirdiğine bağlı.
Bu iki yoldan birini seçmek, bir daha diğer yola geçilemeyeceği anlamına gelmiyor. Küçük bir arama yaparak bu geçişlere dair aktarılan deneyimlere rahatça ulaşabilirsiniz. Yani insan bir noktada farklı hissetmeye başlarsa ya da öncelikleri değişirse odağını değiştirmek kolay olmasa da mümkün.
Hem yöneticilik, hem de üreticilik ürün yönetiminin doğası gereği liderlik ederek etki yaratmayı gerektiriyor, yani liderlik etmek ve ekip yönetmek aslında aynı şey değil. Ken Norton’ın konuyla alakalı fikirlerini bu yazıyı tamamladıktan sonra okudum ve IC’den kopup gelen üçüncü bir seçenek olarak “liderlik” üzerine bir kariyer yolu kurgulanabileceğine kesinlikle katılıyorum.
Birçok kaynağı tüketip bu iki kariyer yolunu ve birbirlerinden farklarını anlamaya çalıştıktan sonra, anladıklarımı özetler bir tablo hazırladım:
Bonus: Karar verme sürecinde bilen birinden mentorluk almak makul bir kısayol olarak görülüyor, çünkü aslında aynı yollardan geçmeyi isteyebileceğimiz birine, cevabını kolayca şekillendirebileceği spesifik bir soru sormak ve çok vaktini almadan ne düşündüğünü öğrenmek çok basit ve verimli bir deneyim aktarım yöntemi.
4. Sonra ne olacak?
Bu kararı halihazırda çalışılan organizasyonda uygulama imkanı var mı, onu anlamak yapılacak ilk şey olabilir. Bunun için tabii ki yöneticiyle şeffaf bir konuşma yapmak ve sonucuna hazır olmak gerekiyor, çünkü belki de bir yöneticiye ihtiyaç yok ve bir süre de olmayacak ya da bir yöneticiye ihtiyaç var ve üretici olarak kalmanın öğrenmeye ya da kazanç edinmeye dair beklentileri karşılamadığı bir organizasyon kültürü hakim.
Bu konuşmadan güzel sonuç alınırsa ne ala, alınamadıysa devam edelim.
Yönetici olmak isteniyorsa:
Bu seçenekle ilerlemek görece daha kolay: Belirli bir uygulanış şekli uzun süredir var. Mevcut organizasyonda bu ihtiyaç yoksa farklı yerlere geçiş denenebilir. Bazı yetkinliklerin eksikliği hissediliyorsa da bu konuda yönetim ekibinden mentorluk, eğitim, geri bildirim mekanizmaları ile destek istenebilir.
Üretici olmak isteniyorsa:
Bu seçenekte yol almanın gördüğüm kadarıyla iki olası yolu var:
Mevcut organizasyonda ve üründe bir süre vakit geçirdikten sonra alan/pazar/iş modeli değiştirmek. Bu durum bir süre kazancı sabitlemeye sebep olacak olabilir, ancak uzun vadede farklı disiplinleri deneyimlemek ve sürekli öğrenmeyi körüklemek motivasyonu yüksek tutabilir ve bir noktada yönetici olmadan tecrübeli bir üretici olma haline ulaşmayı sağlayabilir.
Mevcut organizasyondaki etki alanını genişletmek. Bunu yapmak pek kolay olmayabilir, çünkü hem yeni fırsatların doğması hem de diğer ekiplerin doğal çalışma halini bozmadan, kimseyi rahatsız etmeden hareket etmek gerekiyor. Şu yazıyı bu sıralar okudum ve konuyla bir hayli alakalı olduğunu düşünüyorum.
Bu sayılık bu kadar. Karşılıklı yorumlaşmak isterseniz Slack grubumuza bekleriz.
Önceki Sayılar 📚
Bülten #30: Research Repository (Araştırma Deposu/Havuzu/Belleği)
Bülten #29: Yeni Özellik Geliştirmek-3: Koordinasyon
Bülten #28: Product Ops, ProdOps (Ürün Operasyonları)
Bülten #26: Yeni Özellik Geliştirmek-2: Planlama (Gereksinimler)
Bülten #25: Yeni Özellik Geliştirmek-2: Planlama (Akış)
İş İlanları
Tüm aktif ilanları görmek, ilk elden ilanı paylaşan üyelerimize ulaşmak ya da yeni bir ilan paylaşmak için Slack grubumuza katılın!
Bu sayılık bu kadar!
Bizi seveceğini düşündüğünüz birileri varsa, aşağıdaki butonu kullanarak haberdar edebilirsiniz: