Bülten #46: Bilgiyi arama davranışı-1
nedir, neden önemli, insanlar bilgisayar kullanmayı biliyor mu, insanlar yazılanları okuyor mu...
Bültene hoş geldin 👋
Bu sayıda toplamda 2 sayıdan oluşacak mini bir seriye başlıyor, “bilgiyi arama davranışları” üzerinde duruyoruz: Seri boyunca interneti kimler kullanıyor, daha çok ne için kullanıyor, insanlar bir şeyleri okumaya ne kadar hevesli oluyor, ekran boyutlarının bilgiyi arama davranışları üzerinde ne gibi etkileri oluyor, bir sürü sekmeyi açık tutma ihtiyacının ardındaki gizem ne gibi konuları ucundan kıyısından yakalayıp, genel bir çerçeve çizmeye çalıştık. Bir sürü şeyden kısa kısa bahsetmiş olacağız ama faydalı bir şeyler mutlaka çıkar diye umuyorum!
🧪 Bir süre bilgi mimarisi ve genel olarak bilgi üzerine düşünüp yazmayı planlıyorum, sevdiğiniz kaynakları paylaşırsanız üzerine yazıp çizmek çok güzel olur.
İyi internetler,
Burcu
⏰ Hala doldurmadıysanız, son kayıtlar: Ürün Yönetimi Anketi 2022
Bu sene Üretim Bandı & Migros One iş birliğinde hayata geçen “Ürün Yönetimi Anketi 2022” çok yakında (belki yarın, belki yarından da yakın) kapanıyor! Yazıya geçmeden, 7-8 dakikada tamamlamak için:
Ayrıca raporun destekçileri TalentGrid ve Basework’e teşekkürler!
Bilgiyi arama davranışı
Bilgiyi arama davranışı, yani information seeking behavior, insanlar neden bilgiyi arıyor ve bu bilgiyi ne için kullanıyor gibi iki temel soruya kafa yoran ve üzerine araştırmalar yapan bir bilgi-bilim alt araştırma konusu. Özel olarak bilgiyi arama, bulma ve hatırlama gibi alt konulara da ayrılabiliyor ama genel olarak amacı insanların bu süreçteki davranışlarını anlamlandırmak ve bilgi sistemlerini bu davranışlara göre iyileştirmek diyebiliriz.
Bu konuyu bu sıralar bilgi mimarisi üzerine okumalar yaptığım için seçtim, çünkü aslında bilgi mimarisinin var olma sebebi de bir yerde bilginin erişilebilirliğini kullanıcı deneyimini de gözeterek kolaylaştırmak (biraz da annemin telefonunda yer açmak için bulut teknolojilerini kullanamayışı ve bir telefoncuya gitmek durumunda kalışı ilham oldu diyebilirim). Bu konuya bütüncül bir yaklaşım geliştirebilmek için bazı temel bilgileri varsaymadan, kendimizi ortalama bir kullanıcı gibi düşünmeyi bırakarak, bütün dünyayı hesaba katarak hareket etmek gerekiyor gibi geliyor. Bu kasları geliştirebilmek için de zaman içinde bilgiyi arama ve kullanma dinamiklerinde neyin nasıl değiştiğine bir bakmak lazım.
İnsanlar bilgisayar kullanmayı biliyor mu?
2016’da yayınlanan bir araştırmada, kullanıcıların teknolojik yeterliliği şu dört seviyeye göre 16-65 yaş arasındaki 200 binden fazla, 33 ülkeden katılımcı üzerinde OECD tarafından ölçülmüş (her bir grubun toplamdaki dağılımları yüzdelerle yanlarında ifade ettim):
Seviye 1’in altı (%14): Problemin net olduğu tek adımlı bir görev. Örneğin bir mesajı silmek.
Seviye 1 (%29): Birkaç adımdan oluşan, sayfalar arası geçiş yapmayı gerektirmeyen bir görev. Örneğin bir kişiden gelen tüm mesajları bulup cevap vermek.
Seviye 2 (%26): Birkaç adımdan oluşabilecek, sayfalar arası geçiş yapmayı gerektiren, bilgiyi filtreleme ve sıralama gibi araştırma adımları olan bir görev. Örneğin geçen sene Ekim ayında bir kişiden gelen, içinde belirli bir konunun geçtiği bir mesajı bulmak.
Seviye 3 (%5): 2. seviyeye benzer, ancak aranan sonucun bilinmediği, bilginin güvenilirliğini ve alakalılığını ölçmenin gerektiği bir görev. Örneğin geçen ay boyunca belirli bir kişiden gelen tüm mesajların içinde belirli bir konunun geçtiği mesajların, toplam mesajlara oranını bulmak.
Toplamları 100 etmiyor, çünkü bu grubun %26’sı buradaki herhangi bir görevi tamamlayamamış, yani bilgisayar kullanmayı bilmiyor. Bizim bulunduğumuzu düşündüğüm 3. seviye de %5’e tekabül ediyor. Yani aslında bütün grubun baya küçük bir kısmıyız. Kendimizi kullanıcı gibi düşünemeyeceğimize dair dümdüz bir veri bu: Özellikle B2B veya niş bir kitleye hitap etmiyorsak, seviye 1 ve altını her zaman göz önünde bulundurmak durumundayız. Aşırı basit olmalıyız, yoksa tüm internetin üçte biri ürünümüzü kullanamaz.
İnsanlar yazılanları okuyor mu?
Bir başka ilham kaynağım da bir önceki sayının bayağı bir düz yazı formatında olması ve okumaya davet etmeyişi üzerine aldığım bir geri bildirim oldu (kesinlikle haklısınız, selam ediyorum buradan da). Buradan aklıma başka başka şeyler de geldi, geliştirdiğimiz üründe hata mesajını çok net bir şekilde açıklıyor olmamıza rağmen destek ekibimize bu konuda yazılanlar örneğin. Ya da onca destek makalesine rağmen ne yapacağını tam anlayamayan canım kullanıcılarımız. “İnsanlar okumuyor mu acaba ya” gibi bir soru sürekli kafamda dolanıyordu, dedim bir araştırayım da yazayım bunu.
25 kullanıcının doğal tarayıcı kullanımı ortamlarında yani belirli bir görev verilmeksizin, canları ne istiyorsa yaptıkları günlük aktivitelerinde gözlemlendikleri bir araştırmadan yapılan çıkarıma göre her bir 100 kelime, kullanıcının aynı sayfada kalma süresini sadece 4.4 saniye artırıyor. Yani bir şeyi uzun uzadıya yazmanın pek bir anlamı yok.
Asıl ilgimi çekense aşağıdaki çıkarım oldu: 111’den daha az kelimenin olduğu sayfalarda bile bilginin sadece yarısı okunuyor. Kullanılan veri setindeki sayfaların içerdiği ortalama kelime sayısı 593’müş, ve buna göre kullanıcılar ortalama uzunlukta bir sayfanın sadece %20’sini okuyor (sayfadaki resimlere, düzene hiç bakmayıp sadece okuma yaptıklarını varsayarsak %28 ama pek gerçekçi değil). Yani gerçekten de insanlar yazılanları pek okumuyor.
Aynı araştırmaya göre bu kullanıcıların en çok yaptıkları üç aksiyon şunlarmış: “Geri” butonuna tıklamak, butonlara tıklamak, linklere tıklamak. En çok yapılanın geri gitmek olması bana ilginç geldiği için ayrıca belirteyim istedim. Navigasyon önemli.
Faydalı kaynaklar
The Distribution of Users’ Computer Skills: Worse Than You Think - Link — Yazı içinde özetlemeye gayret ettiğim konunun uzun versiyonu. Şurada da OECD’nin yayınladığı iyice detaylı bir versiyonu var.
How Little Do Users Read? - Link — Üzerinde durduğum bir başka konunun uzun versiyonu.
Önceki Sayılar 📚
Bülten #45:
Bülten #44:
Bülten #43:
İş İlanları
🔭 Ürün Yönetimi alanında iş mi arıyorsunuz? İlginizi çekebilecek pozisyonlardan haberdar olmak ister miydiniz? ☝️
Üretim Bandı network’ünde PM, Head of Product, APM vb. ürün pozisyonları için takım arkadaşı arayan ve bizimle iletişime geçen şirketler oluyor. Bu sebeple şirketler ve ilgilenen kişileri bir araya getirdiğimiz bir havuz oluşturmaya başladık.
Siz de pozisyonlardan haberdar olmak istiyorsanız bu formu doldurabilir misiniz?
Bu sayılık bu kadar!
Yazılarımızı seveceğini düşündüğünüz birileri varsa, aşağıdaki butonu kullanarak haberdar edebilirsiniz: